EZGİ NE KADAR BÜYÜDÜ DİYE MERAK EDENLERE...

babies

29 Aralık 2008 Pazartesi

TOKALI EZGİ

Son zamanlarda Ezgi'nin saçları artık alnına düşmeye, gözlerini kapatmaya başlamıştı. Biz de kızımıza tokalarını takmaya başladık. İlk deneme biraz zor oldu ama kısa sürede takmayı başardık. Benim şeker kızıma her şey gibi toka da çok yakıştı.
Ayrıca Ezgi, dedesi ve anneannesi gittiği gün 'dede' dedi. Bir kaç gün sonrada 'gel gel' dedi, şimdilerde de sürekli 'gel dede ge ge ge ge' diyerek dolaşıyor. Bazen de anneye benzer bir şeyler söylüyor ve kollarından tuttuğumuzda bir kaç adım atıyor.

Dışarı çıkmada önce yatağının başında oturmuş, giyinmeyi beklerken...

İşte ilk tokamız :))Burda da alt ve üstteki dişlere dikkat.
Tepeden bağlı saçlarıyla ve tüm dikkatiyle ' Baby Einstein' seyrederken.
Ve mutfakta, en sevdiği şey mandalina parçalarken.

16 Aralık 2008 Salı

CANIM DEDEM VE ANNEANNEM BENİ GÖRMEYE GELDİLER

Bayram tatilinde biz gidemeyince Ezgi'nin dedesi ve anneannesi bize sürpriz yapıp bayramın 2. günü Ereğli'ye geldiler. Ezgi tabi buna çok sevindi ve bir haftadır keyfi çok yerindeydi. Onlara her gün tüm hünerlerini gösterdi. Ayrıca anneannesinin yaptığı nefis tatlı ve yemeklerle de Ezgi de dahil hepimizin midesi bayram etti. Onları bugün Kayseri'ye yolcu ettik ama en kısa zamanda tekrar bekliyoruz.Ezgi'nin dedesi ve anneannesine gülen güzel yüzü.
Tay tay duran Ezgicik.Dedesi bu elbiseyi çok beğenmiş ve Ezgi'ye bayram hediyesi olarak almışlar. Gerçektende bizim kıza pek yakıştı maşallah. :)
Bu resimde geçen hafta çıkan 2 üst dişe dikkat lütfen!! Alt dişleri hala görüntüleyemedik.

21 Kasım 2008 Cuma

AHMET CAN DAYININ KINA GECESİ VE DÜĞÜNÜ

Bayram tatilinde kuzenim Ahmet Can ve Aslı'nın kına gecesi ve düğününe de katıldık. Onlar nişanlandığında Ezgi yeni doğmuştu, biz gidememiştik ama düğünlerini tabiki kaçıramazdık.

Çiğdem teyzesinin Amerika'dan getirdiği tafta elbiseyle Ezgi süperdi.


Onu kucağından hiç indirmeyen dedesi ve anneannesiyle.

İşte Aslı ve Ahmet Can.

Nagehan ve Göknur teyzelerimle.
Resimlerde görüldüğü gibi Ezgi kucaktan kucağa gezdi o gecede. Bu resimde de Betüş teyzesi ve yengesiyle.

17 Kasım 2008 Pazartesi

İLK HASTALIK

Ezgi'nin en son bayram resimlerini yükledikten sonra, tekrar internete girip yeni resimlerini eklemem çok uzun zaman aldı biliyorum. Bu konuda merakla onun resimlerini görmeyi bekleyen herkesten çok özür diliyorum. Ama zaman Ezgi'yle o kadar hızlı ve yoğun bir şekilde geçiyorki, bilgisayarın başına geçmeye hiç fırsatım olmuyor. Akşam Ezgi nihayet uyuduğu zaman benim de pilim bitmiş oluyor zaten. Bir de Ezgi ilk defa olarak hastalanıp , 3 gün ateşler içinde yatınca sitesini tamamen unuttum. Ezgi muhtemelen 6. hastalık denen bir hastalık geçirdi. İlk 3 gün sürekli ateşliydi, sonrasında da vücudunda kırmızı döküntüler oluştu. Bu süreci telefonla sürekli takip eden Dilek teyzesi de bu teşhisi koydu. O olmasa biz muhtemelen geceleri hastaneye koşacak, Ezgi'ye de bir sürü gereksiz test yaptıracaktık. Onun yerine gece yarıları Dilek ablamı uyandırıp ona sorduk her şeyi. Nedense Kıvanç'la ben zaten sağlık konusunda ondan başka doktora güvenmez olduk. Şimdi çok şükür Ezgi'nin sağlığı gayet iyi.
Ezgi'nin hastalığının hemen ertesinde de Gökhan abim, İlknur ve Yiğit İstanbul'dan bize geldiler. O günlerin üstüne onların gelmesi bize ilaç gibi geldi. Üşenmeyip, cumartesi iş çıkışı çıkıp geldiler. Hatta o gün İlknur arayıp 'müsaitseniz akşama size geleceğiz ' diyince çok sevindik. Hakkaten 4 gibi İstanbul'dan çıkıp akşam yemeğine yetiştiler. Onlarla beraber çok güzel bir hafta sonu geçirdik. Herkesi onları örnek almaya davet ediyoruz :)

Yiğit abisiyle Ezgi çok iyi anlaştı.

Yiğit'in zorla aldırdığı balonla güzel bir aile fotoğrafı
İşte Ezgi ben mutfaktayken mama sandalyesinde böyle oturup beni seyrediyor ve bilumum mutfak gereciyle oynuyor.

Hatta artık böyle tehlikeli işlere de kalkışıyor.

Yakında Ezgi'ye bir arkadaş daha geliyor. Çiğdem ve Ersan'ın kızları Ece bir kaç hafta sonra aramızda olacak inşallah.

4 Kasım 2008 Salı

BAYRAM ŞEKERİ

Yine yaklaşık 1 aylık bir ardan sonra evimize geldik nihayet. Ramazan bayramı için gittiğimiz Kayseri'de biraz daha ananemiz ve dedemizle kaldık. Bu süre içinde Ezgi ilk bayramını yaşadı, Ahmet Can dayısının kına gecesi ve düğününe katıldı, anneannesi onun için diş buğdayı kaynattı ve uzun bir aradan sonra doğduğu şehir İstanbul'a, Dilek teyzesinin yanına gitti. Bütün bu olayların resimlerini sitemizde yayınlayacağız tabiki. Bayram resimleriyle başlıyoruz....


Babannesi ve dedesinin bayram hediyesi kadife elbise çok yakıştı kızımıza.



Bayramda hava da çok güzel olunca bol bol bahçede oturup, keyif yaptık.Bizim çiçek, ağaç meraklısı kızımız babasının kucağında ağaçlardaki elmalara, yapraklara dokundu.



26 Eylül 2008 Cuma

ANNE VE BABASIYLA EZGİ

Babası hafta sonları da dahil işte olduğu için Ezgi'nin resimlerini genelde ben çekiyorum. Bu sebepten Ezgi ve benim birlikte çok az resmimiz var, üçümüzün ailece resmi ise çok çok az. Aşağıdakiler bu ender resimlerden.

Kıvanç'ın Ezgi'yi güldürmek için yaptığı şaklabanlıklara ben daha çok gülüyordum.
Kızımın tulumunda yazan 'My mummy is the best'yazısına dikkat lütfen. Benim ilk anneler günü hediyem. Kıvanç benim Ezgi'yi güldüremediğimi iddia etsede, resimde hiç öyle görünmüyor.

19 Eylül 2008 Cuma

EZGİ'NİN DİŞİ ÇIKTI!

Ezgi'nin ne zamandır dişleri kaşınıyordu, nihayet 2 eylül cuma günü alt damağında bir diş belirdi. Ezgi'nin ilk dişini komşu teyzemiz, Ezgi'nin Ereğli'deki ninesi farketti. Bakmamız için ağzını hiç açmıyor, göstermiyor ama parmağımızı değince bayağı sivri bir şey orda hissediliyor. Bu arada resimlerde de görüldüğü gibi pembe spor ayakkabıları ve çiçek işlemeli kotuyla kızım tam bir genç kız havasında. Havaların serinlemesi bizi çok mutlu etti ve dün Ezgi'yle yağmur rüzgar dinlemeyip dışarı çıktık. Ezgi dışarda olduğumuz 3 saatin 2.5 saatini uyuyyarak geçirdi, ben de sahilde yürüdüm, çay içip dergi okudum. Tek eksik Başakçığımdı. Eve gelince Ezgi o uykunun üstüne çok neşeliydi ve bana aşağıdaki pozları verdi.





ÇİÇEK KIZ




9 Eylül 2008 Salı

BAŞAK- EKREM-KEREM

Canım arkadaşım, Ereğli'deki tek dostum Başak ve yine çok sevdiğim kocası Ekrem ve dünya tatlısı, haylaz, Ezgi'nin ilham kaynağı oğulları Kerem Marmaris'e taşındılar. Başak olmasa benim için her şey çok zor olurdu. Hayatımın en zor dönemlerinden birini evliliğimizin ilk zamanlarında Ereğli'deki günlerimi, yine hayatımın en özel zamanlarından hamilelik dönemini ve Ezgi'nin ilk zamanlarını hep Başak'la paylaştım. Bana her konuda inanılmaz yardımcı ve destek oldu. Ezgi doğduktan sonra hep beraber yapacaklarımız konusunda çok hayal kurmuştuk ama olmadı malesef tayinleri çıkıp Marmaris'e taşındılar. Ama biliyorumki onlarla dostluğumuz ömür boyu sürecek ve her fırsatta İstanbul'da, Marmaris'te yada Ereğli'de bir araya geleceğiz.