Uzun bir süredir ortadan kaybolmuş olmamızın sebebi yine Ezgi'yle beraber Kayseri'de olmamızdı. Kıvanç'ın babannesinin hasta olması sebebiyle planladığımızdan biraz erken gidip, dönüşümüz de Kıvanç'ın işten izin alamayıp 1 hafta geç gelmesiyle ertelenince bu kışı neredeyse Kayseri'de geçirdik diyebiliriz.
Artık Ereğli'de evimizdeyiz ve nihayet internete kavuştum. Ama bu sefer de Ezgi artık o kadar hareketlendi ve bir dakika bile yalnız bırakılamaz hale geldiki internete girecek hiç vakit bulamıyorum.
İşte merak edenlere Ezgi'nin son halleri.
Ezgi her akşam dedesini kapıda karşılayıp, şapkasını başına geçiriyordu.
Kayseri dönüşü Ankara'da canım arkadaşım Hale ve şeker kızı Güneş'le.
Bu fotoğraf makinasını babamın elinden nasıl alsam diye düşünen Ezgi.
Bu sene doğum günümü ailece evimizde kutladık.
Anneannesi o gün için çok yoruldu ama Ezgi'nin mutluluğu her şeye değdi.
Ezgi'nin doğum gününün en özel konuğu Öykü'ydü. Beyaz, tül etekli elbisesiyle o kadar şekerdi ki :))
İşte dedelerinin gözdesi 1 yaşındaki Ezgi.
Ezgi'nin doğum günü için nefis şeyler yapan herkesin ellerine sağlık.
Kızımın 1 şeklindeki 1. yaş günü pastası.
Öykü Ezgi ablasının pasta kesme anını kaçırmadı tabiki. 
Ezgi doğuma bir hafta kala, bir gün ,bir anda yengesinin karnına elini uzattı ve sevmeye başladı, o sırada Öykü'de ordan tekmeler atıyormuş meğer. İşte Ezgi ve Öykü'nün ilk ilişkisi.
Hala olmak çok güzel :)
2. kez torun sahibi olmanın mutluluğu ve heyecanı içinde annem ve babam. 
Yeni baba olmuş kardeşimle babam, kuzenim Hakan vee yeni doğmuş Öykücük.
Halasıyla poz bile verirmiş...
Eşofmana bakar mısınız lütfen :))
Ben onu şimdiden çook özledim.
Ezgi Öykü'nün yanında birazcık hırçınlaştığından birlikte ender pozlarımızdan. 
